Tamamen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Büsbütün, Tümüyle, Komple, Temelli, Top
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Meşruhat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamalar
Okur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kari
Hanedan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hanlık, Sülale, Büyük Aile
İmkânlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kapasite
Kadın Berberi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
Beletçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletken, Kondüktör
Dayanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
Gazanfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dizmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Hazırlamak
Zulmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
Tariflemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Övmek
Zar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cidar, Çeper, Perde
Tınaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığın
Yapılmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mamul
Tavzih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
Yıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz, Göçük, Virane, Viranelik
Hatıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
Kıvrılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Katlanmak, Kırılmak, Sapmak
Doğrusu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zaten
Sentaks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimi
Enerji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erke, Güç
Ajite Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
İnsicamsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutarsız
Evvela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkönce, İlkin, Önüç, Önce
Istırap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Üzüntü, Acı
Zıvanasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
Hiper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
Edilgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul, Pasif
Dinsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
Metruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
Anif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Sert
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.