Tahnit kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mumyalama
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nokta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Konu, Yuv, Çekit, Bekçi, Benek, Derece, Gözcü, Nöbetçi, Puan, Radde, Sınır, Yer, Durak
Yaprak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varak
Berhava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
Boyunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
İltica Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmak
Kağşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
Şarbon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık
Çöllük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Oğru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
Vesait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt, Araçlar
Presleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma
Zıplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırlamak, Sıçramak, Hoplamak
Gurup Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
Atlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Atlanmak, Binmek, Çıkmak, İnmek, Tullanmak, Yanılmak
Doğramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Parçalamak, Dilimlemek
Rüzgar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yel, Bad
İnfisah Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dağılmak, Kokuşmak
Estetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Güzel Duyu
Tuzak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Ağ, Al, Komplo, Tele, Düzen
Tufeyli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Virane, Asalak, Ekti, Sığıntı
Yürütüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnfaz
Sürsalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstüne Yürümek, Hücum Etmek
Sanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
Nazar Boncuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
Mayo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çimme Tumanı
Kesenekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
Cehennem Azabı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet
Mızıka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bando; Ağız Armonikası
Sükûti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suskun, Sessiz
Kandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Ayarlamak, İkna Etmek
Başeğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
Hacer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.