Tırmıklamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tırmalamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Duraklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk
Dede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaba, İhtiyar, Yaşlı, Baba, Büyük Baba, Cet
Buzçözer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defroster
Pepe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keke, Peltek
Boca Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
Japongülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
Hemcinslik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türdeşlik
Biteviyelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik, Yeknesaklık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Showroom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
Egemen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Hükmeden, Hükümran
Koruyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
İşaret Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek
Naaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceset, Cenaze
Göresimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
Göz Hapsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Tutsağı
Doğacak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek
Serinkanlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlılık
Muhasaraya Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Tanıdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Bildik, Tanış, Yâr, Dost
Dümen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Hile, İdare, Sükkân, Yönetim
Kuşkusuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Malum, Şüphesiz, Zahir
Çabucak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarçabuk, Hemencecik, İvedilikle, Birden, Derhal, Hemen, Şipşak, Tezce, Pek Çabuk, Zaman Geçirmeden, Hızla, Süratle
Nümayende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Temsilci
Mübalağa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
Emektaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği, Teşrikimesai
Sukut Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
Boğuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
Yayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
Kırıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, İşve
Tavzih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
Zelil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hor Görülen, Aşağılanan
Gücenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burulmak, Darılmak, Ikınmak, İncimek, İncinmek, Kırılmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.