Sıfıra İnmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yok Olmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Müfte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beleş
Vokal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü, Sesli, Sessel
Yengeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harçenk
Öşür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ondalık
Yeterli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kifayet Etmek
Yüzyıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asır
Çıkarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
Baht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Yazgı, Mut, Sur, Kader, Şans, Felek, Alın Yazısı, Nasip, Yıldız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Müebbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Ömürlük, Yaşadıkça
Bitiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
Aceleci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvecen, Acul, Çabuk, Farfara, Kıvrak
Çardak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Talvar, Kameriye
Mükerrer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanmış, Yinelenmiş, Yinel, Tekrarlı
Mütefekkir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür, Düşünücü
Tevzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
Sızıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
Yemeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tülbent, Çit, Değirmi, Yazma, Ayakkabı
Özgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
Körüklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Pompalamak, Tahrik Etmek, Teşvik Etmek
Laçka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Düzeni Bozulmuş
İçrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklı, Batini
Islakkarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Ürkek
Patlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Alenen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça, Açıktan
Cıvık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulu, Gevşek
Rappadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
Taşıyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haiz
Yukarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Üste
Müzd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ücret
Aranjör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemeci
Kolektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa; Ortaklık
Ultramodern kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağüstü
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.