Sudan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Önemsiz, Saçma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Havuç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Yerkökü
İcra Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vermek, Yapmak
Pistole kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
Hafifsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsememek, Küçümsemek, Mühimsememek, Yeğnisemek
Nezafet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlik
Yabanıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabani, İlkel
Kel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçsız, Dazlak
Duyultu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şayia
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Rağmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karamazdan
Ağmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarkmak, Düşmek, Yükselmek, Yağmak, Kaymak, Akmak, Havalanmak, İnmek
Nakşetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
Müsamahakâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Merhametli, Yumuşak
Başkonsolos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
Bohem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder
Karşılıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevapsız, Yanıtsız, Bedelsiz, Bedava, Fahri
Emrivaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oldubitti, Olut
Okuma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıraat
Söylence kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efsane, Mit
Yepyeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
Başdizgici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
Kakınç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfke
Şereflendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onurlandırmak
Çelimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
İtimat Reyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güven Oyu
Müstafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstifa Eden, Çekilen
Zehirlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağılamak, Sokmak
Sarkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Uğramak
Çarpmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Hızla Değmek, Başına Geçmek, Atmak, Çalmak, Çırpmak, Dövmek
Empülsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuru
Ceza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Müeyyide, Yaptırım
Varsayım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faraziye, Hipotez
Dişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Arkalı, Koruyuculu
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.