Pısırık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çözülüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun
Çiftlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekin Sahası
Meclis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
Otoriter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkeci
Yetke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Velayet, Otorite, Sulta
Rıfk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Okşarlık, Tatlılık
Bacak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Kıç, Oğlan
Vizyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Ülkü, Sağgörü, Gösterim, İleri Görüş, Uzgörü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Murahhas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Salgıt
Düşlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
Olumlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcap
Emrivaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oldubitti, Olut
Küflenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küf Atmak
Kalpsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
Malum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bildik, Bilinen, Bilinmiş, Bilindik
Aptal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Bön, Ahmak, Akılsız, Zekâ Yoksunu, Alık, Alık Salık, Avare, Derbeder, Dingil, Geri, Salak, Serseri, Şapşal
Fraksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüngü, Bölüntü, Hizip
Girişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girift
Paradigma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizi, Örnek
Baylanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
Yalınkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek Kat, Dayanıksız
Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kentçi, Kentli
Külliyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, Büsbütün
Alışkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
Dağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
Okumuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okuryazar, Aydın
Haz Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
Çatal Ağız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delta
Adele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kas Doğrusu Adale şeklinde yazılır.
Şirniyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
İncimiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
Komut Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emir Vermek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.