Papatya kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çobanyastığı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sihir, Büyü
Devretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Dolaşmak, Dönmek, Tahvil Vermek
Karı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Refika, Aile, Avrat, Bayan, Eş, Familya, Harem, Hayat Yoldaşı, İhtiyar, Kadın, Yaşlı, Zevce
Uray kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
Müvezzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı
Latilokum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
Bulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek, Sürülmek, Sirayet, Çatmak, Çıkmak, Girmek, Sataşmak, Sirayet Etmek, Sıvışmak
Cazibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekim, Hava, Alım, Alımlılık, Çekicilik, Albeni
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tamamıyla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümüyle, Tıpkı
Münazara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Aytışma
Meziyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik, Üstünlük, Özellik, Artam
Kebap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
Kanepe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Divan
Hudut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serhat, Sınır, Son, Uç, Ayırnak, Buç
Günahlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr
Heyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurul
Temaşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Seyir, Temsil, Piyes, Bakma, İzleme, Seyretme
Bağım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
Nostaljik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eslemli
Omur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra, Fikar
Casus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Çaşıt
Arziyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
Dövüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Şike
Fail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eylemci, Günahkâr, Mukassır, Özne, Eden, Yapan, İşleyen
Şek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Kuşku
Mükellef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
Kumanya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Er Azığı
Bukle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım
Utkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
Fundamentalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
Tok Gözlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
Mütecaviz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan, Tecavüzkâr, Geçen, Aşan, Saldıran, Sataşkan
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.