Ordu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kalabalık, Koşun
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tümce Bilgisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
Utarit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merkür, Arzıtilek
Şek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Kuşku
Canlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
Sağlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Kusursuz, Berk, Ciddi, Dayanıklı, Dek, Dinç, Gürbüz, Güvenilir, Metin, Muhakkak, Muhkem, Oturaklı, Pek, Üstelik, Zinde
Yürekten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan, İçten
Bel Kemiği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
Akmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İhya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
Darülaceze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünler Evi
Tıpkıbasım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faksimile
Harekat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranışlar, İşler; Manevra, Çarpışma, Çevirme, Kovalama
Ahbaplık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk, Hususiyet, Ünsiyet
Eklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Binmek, Gelmek
Uzunluk Dairesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
Azat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
Zorunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk
Vahvahlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
Tedarik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Sağlama, Edinme
Tutu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehin, İpotek
Basak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
Tasrif Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
Matriarkal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anaerkil
Fırsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
Dinelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
Suiniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
Doruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zirve, Şahika
Bilcümle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Kamu
Gedikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daimi, Kıdemli, Sürel, Temelli
İvaz Etme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkame
Varlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palazlanmak
Anekdot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öykücük, Kısa Anlatı, Güldürücü Öykücük
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.