Anekdot kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öykücük, Kısa Anlatı, Güldürücü Öykücük
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kentçi, Kentli
Dayanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, İstinat, Metanet, Mukavemet
Onay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
Pis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirkli, Fena, Karışık, Kirli, Kötü, Leke, Murdar, Zararlı, Sevimsiz, Güç, Lekeli, Mülevves
Acımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak, Yazığı Gelmek, Merhamet Etmek
Hezeyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Sayıklama, Sersemleme, Saçmalama
Salat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namaz
Kam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Cep Bıçağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çakı
Bilmeyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla
Cebir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
Oluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanal, Nav
Afsuncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
Lehim Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lehimlemek
Hasisleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pintileşmek, Eli Sıkılaşmak
Ülfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Tanışma, Alışma
Kümes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İn
İyimser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nikbin
Beraberlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Müsavat
Aksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Ulaşmak, Vurmak, Yansımak
Mütenasip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orantılı, Uyumlu, Uygun
Musahabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
Nişasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ket
Aymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil
Muştuluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müjde
Sünk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kemik
Pırıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak
Kıvam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyuluk, Tav, Yoğunluk
Lüle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım, Namlu
Şebeke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Kanalizasyon, Kuldur Destesi, Örgüt, Kimlik Kartı
Kasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
Paravan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.