Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sergilemek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kapkaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Alan, Gaasıp
Evre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
Hasımlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Yağılık
Kocabaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
Küstah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyesiz, Saygısız
Dışında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haricinde
Beleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz
Marşandiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük Katarı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Muhafaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Koruma, Barıma, Kavzama
İfşa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açığa Vurmak, Açıklamak, Dökmek
Dinleme Salonu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
Nutuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
İrsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtımsal
İspirtocu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz
Fiksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapıntı, İmge, Kurgu
Haberler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıklar, İstihbarat
Velhasıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası
Alıştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, Beden Eğitimi, İdman, Talim
Hilaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Karşıt, Ters, Yalan
Keçiyemişi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabanmersini
Mensup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üye
Pinek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tünek
Fena kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zararlı, Tehlikeli, Yaman, Çok, Pis, Şer
Şehvet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kösnü
Tasdiksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaysız
Levber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
Ağırbaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur, Ağır, Gösterişli, Kâmil, Paşa, Temkinli, Veznin
Sancımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Burulmak, Tutmak
Akçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
Selim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürüst, Doğru, Kusursuz
İfa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak, Ödemek, Yapmak
Öğretim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahsil, Talim, Tedrisat
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.