Mağaza kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Satım Evi, Dükkân, Salon
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rahmetli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
Sumsuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk
Cimri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
Düğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
Korteks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
Portföy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cüzdan
Yumuşaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Müsamaha
İcraat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş, İşler, Uygulamalar, Faaliyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Rey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir, Görüş, Karar, Oy, Ses
Lünet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
Egemenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm
Olağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii
Ütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek (Oyunda)
İs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurum, Sürme
Kıvrılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Katlanmak, Kırılmak, Sapmak
Münazaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Düşmanlık, Kavga, Münakaşa
Aydınlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıtmak, Işıklandırmak, Tenvir Etmek, Tavzih Etmek, Bilgilendirmek
Dalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
Nefislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nefaset
Tavassut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
Bağlaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müttefik
Feraset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kavrayış, Sezgi, Zekâ
Terazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Vezne
Asillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asalet
Aheste Aheste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
Yitirilmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
Sübut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekleşme, Kanıtlama, Tanıtlanma, Meydana Çıkma
Şiraze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerit; Düzen, Çığır
Basın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matbuat
Haşırdamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hışıldamak
İzafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
Belladon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzelavratotu
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.