Küçük Abdest kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İdrar
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Pabuç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Başmak
Mağduriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adaletsizlik, Haksızlık
Tabiatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık
Tir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalas, Tomruk
İşlek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kıvrak
Aktüellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktüalite
Sıkılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
İmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak, Bıngıldak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çapkıncı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
Düzengâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ova
Çok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
Havan Topu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havan
Şakirt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırak, Öğrenci
Açgözlülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamah
Danışıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
Çınka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Telefon
Mıhsıçtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
Yakmaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağıt, Brülör
İlkyaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar, Bahar
Asgari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
Vertikal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
İyonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
Şeytanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani
Yarım Yamalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Eksik, Elüstü, Fevrî, Tez, Üstünkörü
Gaga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Dimdik
Oynatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
Üzere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
Sermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
Vazıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
Kıray kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asi, Delikanlı, Genç
Sakınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
Zabıtname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.