Kesin kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kati, Kesinlikle, Mutlak, Değişmez, Maktu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Demek Ki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demeli, O Hâlde
Cevdet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Saflık, Kusursuzluk
Nezaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
Tevazu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik
Sağlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Temin
Bir Defa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hele
Gözdağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tehdit, Korkutma, Yıldırmak
Toplaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zevç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Er, Hayat Yoldaşı, Eş
Saldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
Kocabaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaş
Endişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
Çıkarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Menfaatperest
Mahsul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mamul, Ürün, Verim, Yapıt
Cebir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
Maruza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ
Emretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
Tezvirat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
Men Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasak Etmek, Önüne Geçmek, Engel Olmak
Şahinci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunkurcu
Küre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvar, Dünya, Yeryüzü
Sarkıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Salmak
Turist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin, Seyyah
Susığırı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manda
Bileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terekküp Etmek
Kafiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyak, Ayak
Eser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İm, İşaret, İz, Kitap, Ürün, Yapıt, Yayın, Belgi, Belirti
Tahmin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oranlama, Hesap, Keşif, Oran, Kestirme, Düşünme, Tasınlama, Tasın
Ansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
Kukla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelin
Ödenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Tahsisat, Ayrıltı
Başıkabak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçsız
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.