Kembağal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Fakir, Fukara, Sefil, Yoksul, Züğürt
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mazur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
Üstüne Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
Önyargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
Adliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargılık
Şeytan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İblis
Bariyer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel
Üfürükçülük Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
Sığınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltica
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Engebeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arızalı
Edviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baharat
Aylı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe
Eşekçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
Mukannen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli
Biraz Önce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demin
Budala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Bön, Enayi, Avanak, Divane, Giç, Hıyar, Kaz, Sefih, Şaşkın
İrtibat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Bağlantı
Duymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
Kehle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bit
Çağdışı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köhne
Moskof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
Torun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neve
Malumat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Veri, Sorak
Kenef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Pis, Tuvalet, Ayakyolu
Yontmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Tıraşlamak
Bağrış Çağrış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
Hizmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
Efendi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
Yaşama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Can
Tepik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekme
Geçmişte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
Dört Dörtlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Mükemmel, Tam
Himaye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.