Karşılaştırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Salıştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ağırbaşlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
Hoşnut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Memnun
İbra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklanma
Esmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üfürmek
Takriben kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Yaklaşık
Virajlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeçli
Ev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Beyit, Dar, Hane, Konut, Mekân, Nesil, Ocak, Soy, Sülale
Göğerti Satan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manav
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yapıp Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
Tesadüfen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastlantıyla, Kazara, Rastgele
İtilme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtibas
İka Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Yapmak
Tekerrür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanma, Yinelenme, Yeniden Olma
Kaknem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Huysuz, Kuru, Sıska
Sulp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Katı, Nesil, Omurga, Bel, Zürriyet
İnkılâp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm, Devrim, Islahat, İyileştirme, Reform, Geçiş, Evrim
Haspa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın
Paralanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Didinmek
Ekşimik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
Parkur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu
Davetkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
Güreşçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pehlivan
Muhabir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıkman, Bildirmen, Aytar, Haberci
Rosto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
Yüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
Sürücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Şoför
Durum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
Karahumma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
Artçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dümdar
Kırağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jale
Yapabilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek, Gücü Yetmek
İncelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.