Kalben kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İçten, Yürekten
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çıkarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
Mücehhez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
İleri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Müterakki, Sonra
Kanun Dışı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
Diyanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinişleri, Dinselcilik, Din, Din İşleri, Dindarlık
Peklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Kabız, İnkıbaz
Ayıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
Stoklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Künde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Köstek, Oyun, Tuzak
İttifak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
Fedakarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özveri, Esirgemezlik
Enayi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Budala, Giç, Ördek, Sarsak, Bön
Sentez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
Yakınlarında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
Ateş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Od, Nar, Acı, Coşkunluk, Hınç, Hırs, Öfke, Tehlike
Merhale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
Tahayyül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
Asilzade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
Övme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medih
Ocumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Ürkmek
Çiğindirik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Omuzluk
İcat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
Camış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manda
Karşıtlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet, Mübayenet, Tezat, Zıtlık, Kontrast
Akıbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuç
Yeterlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlik
Berber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perukar, Tellak
Nafile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Faydasız, Yararsız
Şartlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullu, Koşula Bağlı, Meşrut
İlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Lanet, İntizar
Unsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
Susmalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakkısükut, Sus Payı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.