Kabartı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tümsek, Çıkıntı, Kabarcık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hakim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargıç, Başat, Yargıcı, Bilge, Filozof
Bazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birtakım, Kimi, Arada Bir, Ara Sıra, Kimi Zaman, Ayrım, Bazen
Özdek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
Kocabaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
Büyükanne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Nene
Kasten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
Başmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
Feyizli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Arozöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Sulama Arabası, Sulamaç
Sinirce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinir Hastalığı, Nevroz
Skala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gam
Sav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
Başlarken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önceden
Bir Tomar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
Temelleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek
Pencere Kapağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
Ecnebi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yabancı, El, Ağyar
Bırakışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütareke Yapmak
Mütemekkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
Önlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
Paykamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
Merhale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
Kavuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
Vehimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntulu
Yılgı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Dehşet
Buzdolabı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu, Frijider, Buzlatka
Müşahhas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somut
Yağma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
Çin Gülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
Genelge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim, Sirküler
Dayanabilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
Mutabık Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.