Kıtipiyoz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bayağı, Değersiz, Kötü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yaşamöyküsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi
Velut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
İlah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Kuday
Materyal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Özdek, Öğe, Malzeme
Efsunlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okuyup Üflemek, Büyülemek, Büyü Yapmak
Lerzan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titrek
Anlamsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
Arna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Cepçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
Afif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, İffetli, Temiz, Afiyet, Sağlık, Akman
Sis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
Komut Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emir Vermek
Tavış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
Trençkot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmurluk
Belirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tebellür Etmek, Tezahür Etmek, Tebarüz Etmek, Sarahat Kesp Etmek, Dolaşmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Uçmak, Uyanmak, Zahir Olmak
Karşılıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevapsız, Yanıtsız, Bedelsiz, Bedava, Fahri
Çekinmeden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuzca, Pervasız
İbadet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapınma, Ayin, Kült
Stand-Up kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatarlık
Alışkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışkan
Faydalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararlı, Hayır
Nüfuzlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Geçen, Kuvvetli
Unsur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
Başucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semtürreis
Trajedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Ağlatı
Manzara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
Hafiflik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnilik, Rahatlık
Hacir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısıt
Bilavasıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Araçsız, Doğrudan Doğruya
Muvasala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
Lengimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tavsamak
Bunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.