Kürdan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Diş Çöpü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kritik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eleştirmek, İncelemek
Yuvarlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek
Mikyas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Ebat, Ölçek, Ölçü
Redüktör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeç
Kutup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonlam, Uç
Tatbikatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı
Bile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Da, Dahi, Hatta, Üstelik
Tenha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Issız, Kuytu, Tek, Yalnız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Belge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vesika, Delil, Doküman, Senet
İttifak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
Yakşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Olur, Peki
Melodik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgisel
Maliyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
On Paralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiç
Saçmalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
Kaput kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
İkincil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tali, Sünai
Hınzırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Domuzluk
Münekkit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Tenkitçi
Şişinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak
Çift kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkili, Çifte, Eş, Koşa
Yan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
Hamil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Destek
Kavzamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek
Sınav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
Sahan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapılca
Çenebaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal
Karışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Bakmak, Dolanmak, Engellemek, İlişmek, Katılmak, Müdahale Etmek
Belirgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bariz, Seçkin, Açık, Besbelli, Sarih, Saydam
Kayıtsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldırmaz, Umursamaz, İlişiksiz, Lakayıt, Tasasız
Gerek Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek, İstemek
Yeterlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.