Hayâ kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Geçende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bugünlerde, Geçenlerde
Biperva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz, Çekinmez
Tebdil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
Kala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmış
Püskürtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak
Libye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Börülce
Adi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
Prese kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İstop Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
Sahteci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
Kankırmızı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstün, Yaman
Bağımsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstakil, Tek Başına, Azat, Hür, Özgür, Özerk, Mutlak
İz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
Biçimsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeklî
Yanka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Film
Çarçabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Hemencecik, Çabucak, Tez Elden
Bahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
Eğilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelme, Heves, Meyil, Nabız, Temayül
Ondalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşar, Aşari
Bezirgân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüccar, Tecimen
Evvela kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkönce, İlkin, Önüç, Önce
Kalem Erbabı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazar
Tuzağa Düşürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Bilek Damarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nabız
Hasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
Alçak Gönüllü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
Kişmiri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Esmer
Zevksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenisiz, Tatsız, Sıkıcı
Ameli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
Hastane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Evi
Gösterişsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
İçtihat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.