Hapsetmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Oba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
Konferansçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
Santimantal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal, Duygulu, Hassas
İhanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, Hıyanet, Kötücülük, Sadakatsizlik
Belli Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek
Gayrimüstakil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı
İnsicam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgünlük, Tutarlık, Bağdaşım
Jön kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tekniker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teknikçi
Evsiz Barksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Başıboş
Çalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
Kumbaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
Tersine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksine, Aykırı, Bilakis
Şişko kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun, Şişman, Toplu
Çeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asker
Hınzırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Domuzluk
Leb kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudak
Karmakarışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık, Perişan
Beden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
Kuaför kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berber
Üzeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
Memnun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşnut, Mutlu, Kıvançlı, Kıvanmış
Tıkıldatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıklatmak
Ahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonraki, Sonuncu, En Sonra, Sonunda, Sonra
Külhanbeyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Kabadayı, Serseri, Haylaz Delikanlı, Nayta
Tümüyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırf
Istırap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Üzüntü, Acı
Zer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Yaldız
Mabeyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara
Gene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Tekrar, Yeniden, Bir Daha, Esasen
Zanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanık, Şüpheli
Faaliyetler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.