Güvenmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dayanmak, İnanmak, İtibar Etmek, İtimat Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sıdk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
Dürüstlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, Namus
Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
Kucak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aguş, İç, Koyun, Ocak, Ortam
Sirayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Bulaşma
Çaça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Mama
Fevkalade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
Egoist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Gedikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daimi, Kıdemli, Sürel, Temelli
Rol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İş Payı, Düzmece Davranış, Gösteriş
Kimlik Belgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
Vesayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasilik
Harın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hain, Huysuz, Obur
Zakkum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Ağacı, Ağı Çiçeği
Aslan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kükremek
Zira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çünkü
Kambur Zambur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
Güle Güle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakşı Yol
Raf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terek, Sergen
Erkânıharp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmay
Kıvrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Derli Toplu, Aceleci, Canlı, Güzel, Şık, Yakışıklı, Hareketli, Becerikli
Zaman Aşımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süre Aşımı, Müruru Zaman
Göz Atmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Gezdirmek
Tıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
Pekin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
Omuz Omuza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
Beniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Yüz Rengi, Bet
Esrarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizemli, Esrarengiz
Ötürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolayı
İşgüzar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, İşbaz
Alil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalıklı, Sakat
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.