Frengi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yenirce, Sifilis
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gerilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
Araştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayene, Tetkik
Titizlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
Epizot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay
Tazammun Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek
Yığıp Bağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
Harabat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntılar, Harabeler, Viraneler; Meyhane
Vezne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terazi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mazhakeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
İndirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Kapamak, Kırmak
Tezahür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirme, Belirti, Görünme, Gözükme
Cesaretlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklendirmek
Nabekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Haylaz, Serseri
Kürecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
Kozmogoni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evrenbilim
Firak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış
Garaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arabalık
Münafık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinsi
Mavimtırak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mavimsi
Özet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Sonuç
Sıçmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
Getirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, İletmek, Sağlamak, Sürüklemek
Enfeksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
Tetik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Nazik, Uyanık, Manivela
Rulo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pasta, Tomar
Helezoni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarmal
Isırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalamak, Dişlemek, Yemek
Laden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Rastık
Fazlaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çokça
Platonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Platoncu, Düşsevisel, Eflatuni
Etki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
İcat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.