Emmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çekmek, İçmek, Soğurmak, Massetmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Defans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
Klinometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
Dönme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Viraj, Deveran, Mühtedi
Şaklaban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü
Isıölçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalorimetre
Ölümsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Baki, Layemut
Alçak Gönüllülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
Oturmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kök Salmış, Yerleşik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Efsunlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyülü
Fasit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
Envestisman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
Maltalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avlu
Dikdörtgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzbucak
Metruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
Kargımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlenmek, Lanet Etmek, Lanetlemek
Erozyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınma, Aşınım, İtikal
Nümayende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Temsilci
Empoze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayatma
Karabulut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Nimbus
Çöl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyaban, Bozkır, Sahra, Badiye, Kumluk
Mefsuh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
Klasiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşiklik
Yok Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
Canlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
Embriyo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oğulcuk
Damıtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmbik
Dümdüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Sade
Beytülmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devlet Hazinesi
Klakson kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korna
Şantör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Erkek)
Parantez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayraç
İzafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.