Ebr kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bulut
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ahek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Badana
Bidat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyduruk
Ebleh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Alık, Akılsız
Tarih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün
Vehimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntulu
Erinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşenmek
İlköğretim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlköğrenim, İptidai Tahsil
Yavaşça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usulca
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Tadımlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
Yatıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Teskin Etmek
Israr Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
Uçarılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefahat
Dolmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak, Tamamlanmak, Kaplamak
Fayton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koçu
Çabuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Acele, Hızlı, Süratli, Aceleci
Garez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Kin, Düşmanlık
Çarpışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak, Vuruşmak
Sakarca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarsakça
İlahiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Din Bilimi
Eğretileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
Şahap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akan Yıldız, Ağma
Ulular kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
Alışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Isınma, İntibak
Oturtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
Belirgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bariz, Seçkin, Açık, Besbelli, Sarih, Saydam
Koordinatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümcü
Tahriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalama, Kurcalama, Azdırma, İrkiltme
Dikişçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terzi
Cilalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parlatmak, Övmek
Dayanışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Hemreylik, Tesanüt
Endişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
Münazaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Düşmanlık, Kavga, Münakaşa
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.