Düğürcük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Simit
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mermi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
Söyleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere Etmek
Uygulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
Piyata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabak, Yassı
Asal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Başlıca, Ana, Temel, Esasi
Lekeli Humma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tifüs
Alelade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
Mayi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıvı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dayak Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaslamak
Konuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
Savan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
Müesses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurulu
Otamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi Etmek
Kadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde
Külfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf
Natuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylevci
Sapa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ücra
Özdekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
Müştemilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklentiler
İşleyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanayi
Trampa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değiş Tokuş
Çabucak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarçabuk, Hemencecik, İvedilikle, Birden, Derhal, Hemen, Şipşak, Tezce, Pek Çabuk, Zaman Geçirmeden, Hızla, Süratle
Çekingen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek, Utangaç, İçine Kapanık, Pasif, Tor, Sıkılgan, Muhteriz
Emir Subayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaver
Kapama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metres
Sakamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
Peyrev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzinden Giden, İzleyen, İzleyici
Umum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Bütün, Halk, Herkes, Kamu, Tüm, Hep
Mesleksel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesleki
Kaybetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yenilmek
İğdiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burmak
Dayanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Destek, İstinatgâh, Mesnet, Zemin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.