Döşemek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çekmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sıhhatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksız, Kuşkulu
Tabi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
Göz Tutsağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Hapsi
Aldangıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
Polis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
Irakgörür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
Nadanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
Bozuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Devriye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Karakol
Şimşek Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
Yoğunlaştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
Tecrit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtım, Yalıtım, İzolasyon, Soyutlama, Tekitme, Ayırma
Yeygi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yem
Gururlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağrur
Skandal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
Hırsız Anahtarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maymuncuk
Doğrudan Doğruya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta
Kasıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
Model kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Biçim, Örnek, Sistem, Şekil
Tutarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sara
Dörtlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
Kitabevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
Kârlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazançlı
Eksiltmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak
İntibah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanış
Papuççu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
Mütecaviz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan, Tecavüzkâr, Geçen, Aşan, Saldıran, Sataşkan
Münakaşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Atışma, Çekişme, Aytışma
Prizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
Çıkışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Sövmek, Tanlanmak, Yetmek
Ulusçu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
Cibin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karasinek, Sinek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.