Dudu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hanım, Papağan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İlkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Önce, Başta
Kesim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
Had kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç
Aldanmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurt
Pürüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Cezve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
İnkıbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabız, Keder, Sıkıntı
Köpürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ortaağırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortasıklet
Geçindirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak
Takibat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovuşturma, İzleme
Ağır Küre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barisfer
Tebellür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
Kanaatkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
Müsrif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan, İsrafçı, Tutumsuz, Saypacı
Melisa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
Soytarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Telhek, Şaklaban
Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
Terlan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
Yaya Kaldırımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
İnşaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapı İşleri, Dikinti, Yapı
Tatlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tat
Minnettarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şükran
Gâvur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, Acımasız, Merhametsiz, İnsafsız, Gaddar
Domuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hınzır
Biriktirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Tutmak, Yığmak
Sularında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınlığında
Huzursuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Gergin, Karmakarışık, Rahatsız, Tedirgin
Karakaçan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
Asırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıllık
Taviz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzeşt, İvaz, Karşılık, Ödün, Ödünleme
Ense kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Art, Dal
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.