Minnettarlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şükran
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Azimet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş
Canı Tez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
Platform kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
Silik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sönük, Cansız, Ruhsuz
Teyze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hala
İmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapım, Yapma, İşleme
Sürüm Değeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rayiç
Ego kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Klan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boy
Kızan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delikanlı
Donanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezenmek, Süslenmek, Tezyin Etmek
Asıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs
Sıhhi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıklı
Pohpohlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman, Koltuklamak, Övmek
Azil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atma, Çıkarma, Bırakma, Görevden Alma
Buzkaymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
Seğmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genç Yiğit
Eksport kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışsatım
Ruzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
Evvelki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önceki, Sabık
Sevk Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
Narahatlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
Kıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana Kara, Dörtlük, Parça, Tane
Akbaba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar
Sûr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boru
Vakfe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duruş
Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
Şirinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Tatlılık
Kaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Yargı, Kötü Olay
Yüzüyola kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
Rejim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
Şuur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Us, Bilinç
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.