Celâl kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Küldöken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Kadın
Sefirikebir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
Gene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Tekrar, Yeniden, Bir Daha, Esasen
Muhrip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gemisi
Gök kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gökyüzü, Sema, Uzay, Yetişmemiş, Asuman
Dağınık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarumar, Karışık, Saçılmış, Savruk, Perişan, Dikkatsiz, Derbeder, Jülide, Pejmürde, Perakende
Amudi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çetene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenevir
Mualecehane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayenehane
Örfen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Törece
Sınırlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
Eksport kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışsatım
Macerasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serüvensiz, Basit, Sıradan
Muhakeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargılama, İrdeleme, Kıyaslama, Uslamlama
Gamsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kedersiz, Tasasız, Rahat
Artakalan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Fazla, Artmış, Ziyade
Is kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İye, Sahip
Yoğuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşmak
Çay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz
Fıkıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
Lot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutam
Irz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
Gerekseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
Yamaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
Münhal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Boş
Angaje Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak
Ülkü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon, Dava, İdeal, Mefkûre, Şiar, Düşünce, Emel, Dilek
Hudayinabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
Belirtilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamlanan
İfşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Yayma, Ortaya Dökme, Dile Verme
Düşman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasım, Yağı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.