Muhrip kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Savaş Gemisi
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sergerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Elebaşı
Benzer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzeri, Müşabih, Mümasil, Dublör, Benzeşim, Bir, Emsal, Kabil, Misal, Nüsha
Hatırı Sayılır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça Çok
Elinin Körü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
Akın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Atak, Dere
Sadaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
Eğimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
Ejder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Akıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Cereyan, Akma, Akış, Eğiklik, Meyil, Sızıntı
Düyun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borçlar
Pakt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Antlaşma
Mesleksel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesleki
Abadanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmar, Kent, Mesken, Şehir, Şenlik
Teessüf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Kınamak
Başmakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
Taş Bina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâgir
Hemşire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
Saplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Çakmak, Sançmak, Sokmak
Eşkıya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şâki, Harami, Kuldur, Haydut, Kır Hırsızı
Dermansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
Cüzam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miskin Hastalığı
Abdarlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İfadelilik, Manalılık, Tesirlilik
Mezra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekenek
Tedarik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Sağlamak, Temin Etmek
Süzgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur, Güçsüz, Zayıf
Halsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun, Bitkin
Peş Peşe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ardarda
Takanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı
Katileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinleşme, Kesinleşmek
Lakırtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Konuşkan
Taharetsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
Direnmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.