Bıktırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Usandırmak, Bezdirmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rahatça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
Yasallaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunlaşmak
Kardeşlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birlik
Burası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bura
Geçici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
Savan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
Tembih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uyarmak
Yaymaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Merlanos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezgit Balığı
Yığıp Bağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
Resimyazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiyeroglif
Hayal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemek
Güzel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
Mevki Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevzilenmek
Kaburgasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yılışık
Argaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
Kalaba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık
Numan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kan
Eğitimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeci, Pedagog
Hapsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
Hıyanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, İhanet, Suistimal, Vefasızlık, Aldatma, Kötücülük
Dolanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Geçinmek, Gezmek, Karışmak
Bakmayarak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rağmen
Şımarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
Yaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Sin, Çağ, Kötü, Taze, Zor, Nemli
Açgözlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harislik, Heves, İhtiras, Tamahkârlık
Gerçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
Dışsatım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
Teşkilatlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Edilmek
Gözenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pencere, Mesame, Ajur
Vandöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
İlgiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.