Borç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kusurlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
Kesir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsur
Namzet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aday, Yavuklu
Hanım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
İncitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
Aklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
Örümce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek
Kenar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kirlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
Sav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
Cuşuhuruş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk
Derdest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakalama
İmaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmge, İzlenim
Düver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direk
Taşıtçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
Ansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
Şarkiyatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci
Erkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özerk, Serbest, Özgür, Müstakil, Hür
Farenjit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
Çarçur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan
Ecinni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cin
Parlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak, Şıkırdamak, Yanmak
Bukağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köstek
İş Bırakımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Grev
Bukağılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilek
Beytülmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devlet Hazinesi
Muvaffak Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başarmak
Rekor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
Cibillet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy
Cepçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
Söz Temsili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
Görmemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyumak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.