Bodur kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kuramsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazari
Şeb kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gece
Figan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnleme, İnilti, Çığlık
Veciz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü, Aydın, Kıssa
Hudayinabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
Sabahleyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
Midye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balıkkulağı
Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Firari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
Vokabüler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözdağarcığı
Matkap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delgi, Burgu
Bulak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pınar, Kaynak
Mit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Efsane
Rende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yontaç
Bürokrasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Resmiyetçilik, Kırtasiyecilik
Hatırlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatmak, Uyarmak, İhtar Etmek, Deşmek, Okşamak, Söylemek
Müşterek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortak, Ortaklaşa, Bir, Birlikte, Beraber
Uzaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Iraklık, Açıklık, Mesafe
Yarışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsabaka, Rekabet, Yarış, Yarışım, Telâhuk
Skrayper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazaç
Berenarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Oldukça
Reviş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Tutum, Yol
Susturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
Göçermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek, Devretmek, Göçürmek
Jale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırağı, Çiğ
Alışılmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutat, Olağan
Hedef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Maksat, Uğur, Ülkü
Namert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Alçak
Narenci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Turuncu
Kâbus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karabasan, Sıkıntı
Gazal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
Fısırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.