Üstün kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sarsmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Silkelemek, Silkmek
Bilinçlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
Mahrukat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt
Halsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dermansızlık, Bitkinlik
Eksper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtman, Bilir Kişi, Uzman
Salatalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıyar
Konum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
Çizelge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dikmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Ekmek
Kapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Geçmek, Kıstırmak, Koparmak, Tutmak, Bellemek
Muhteva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçerik, Mazmun, Kapsam, Öz
Muvaffak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başarmış, Başarılı
Laik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgen, Dinayrısı
Talepkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstemci
Vana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Valf
Irgalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Sarsılmak, Yalpalamak
Tüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülger
Gevşeklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
Paralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
Ahretlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besleme, Besleme Kız, Beslek, Evlatlık
Kapatma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metres, Yama
Sude kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürmüş, Sürülmüş
Mouse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keme
Muvaffakiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
Sulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Vıcık Vıcık
Duymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
Laf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
Şahsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Kişisel, Kişilik
Döl Yatağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karın, Rahim
Anamalcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
Çelimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
Yeryüzü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.