İvedi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çıplak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyunuk, Üryan, Örtüsüz, Cıbıl, Açık, Dal, İskelet, Kuru, Sivil, Yalın
Serilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzanmak, Yayılmak
Konuşmacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
Müzekker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eril
Kullanılmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
Yanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarafgir
Canan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
Öte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Akıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akım, Cereyan, Akma, Akış, Eğiklik, Meyil, Sızıntı
Çapan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Postacı
Erköyünleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şımarmak
Fatiha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dua
Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
Kayıtsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldırmaz, Umursamaz, İlişiksiz, Lakayıt, Tasasız
Harıl Harıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
Çalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
Hitap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslenme, Müracaat, Aytama
Özlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişi, Zat, Özdek, Öz Madde, Cevher, Nelik, Mahiyet, İş, Kar, Husus
Ket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Engel Çıkarma
Lokma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
Karabulut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Nimbus
Ses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara
Kayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek
Beli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Evet
Muahharen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonradan
Gazanfer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
Etene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
Sevk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönderme, Güdüm, İleri Sürme, Götürme
Ufacık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Minicik, Küçücük
Sıkıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komprime; Düşük
Rehavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşukluk, Gevşeklik, Ağırlık, Tembellik
Tokaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Raket
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.