Ufacık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Minicik, Küçücük
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mahzurlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakıncalı
Duraksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Oynak
Cevahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Elmas, Mücevher
Adamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niyet Etmek, Ayırmak, Nezretmek, Vadetmek
Epistemoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi bilim
Devşirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Toplamak
Som kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Katışıksız, Masif
Tutarık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sara
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeter, Teslim
Geçenlerde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçende
Şatafatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Cafcaflı, Görkemli, Lüks
Bölümlendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflandırma
Hanımefendi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hanım
Trençkot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmurluk
Süsen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susam
Şahsiyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksiz
Lakırtı Ebesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Eğitim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
Avunç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
Düşünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Demek, Kaygılanmak, Kurmak, Muhakeme Etmek, Paykamak, Tasarlamak, Tasalanmak
Neticelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonuçlanmak
Ağırbaşlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
Taraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge, Bölüm, Kat
Yaslamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Dayak Olmak, Söykemek
Levber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
Kara Yağız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıklı, Güçlü, Gürbüz
Mekkare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük Hayvanı
Tasarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur Etmek, Zihinde Kurmak, Düşünmek, Fikirleşmek, Kurmak
Yamyam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adamyiyen, Vahşi, Yabani
Vahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Birim, Tek
Temyiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırt Etme, Farklandırma, Seçme
Alplık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.