İtibarlı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Geçerli, Saygın
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yanlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
Şifahi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Sözel, Ağızdan
Eklenti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksesuar
Soğukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dargınlık, Meşrubat, Soğuk, İlgisizlik, Antipati
Tahavvül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Dönüşmek
Epeyce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Epey
Kaynana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayınvalide
Bir Tane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Yegâne
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İmarsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
Laborant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi
Plaçkacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
Veri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Data, Done, Muta, Malumat
Dikkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık; İlgi, Özen
Serzeniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başa Kakma, Takaza
Barışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
Alavere Dalavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile
Pedagog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
Zaruret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
Tutuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
İhtiva Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, Kapsamak
Asil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
Oldubitti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
Teslim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Devretmek, Terk Etmek
Kısmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
Deşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delmek, Karıştırmak, Kazmak, Kurcalamak, Oymak
Dırıltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme
Yılgı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Dehşet
Haysiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, İtibar, Onur, Saygınlık, Şeref, İtibar, Yalım, Iz Saygısı, Aygınlık
Sınaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
Dezavantaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
Barışçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
Başta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Özellikle
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.