Çaresiz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Naçar, Biçare, Umarsız, İyileşmez, Zorunlu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bağımlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
Epidemi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salgın
Faraziye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Hipotez
Göre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
Teeddüp Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Utanmak
Dertli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı
Gözükme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezahür
Islah Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Takribî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararlama, Yaklaşık
Bandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Banmak
Öğle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün Ortası, Öğlen, Öğle Vakti, Günorta, Öğle Ezanı, Öğle Namazı
Dolgunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bol
Yürüyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
Vasıtasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan
Şilte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
Kocamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak
Yuvarlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek
Azgın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
Tenkit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
Baç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haraç
Birebir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
Ani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Kıpıl, Apansız, Birdenbire, Ansızın, Bir Anda
Moruklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak
Yekta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Eşsiz
Medyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâhin
Eren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Ermiş, Evliya, Veli
Arı Peteği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
Tercüme Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çevirmek
Bir Lahzada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Artırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
Aşna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynaş
Yaşarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nemlenmek, Islanmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.