Mola kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı:
Teneffüs
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çekici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cazip, Ilımlı, Cazibedar, Dişi, Cazibeli
Televizyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
Çekilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Katlanmak, Üstlenmek, Vazgeçmek, Yok Olmak
Cıda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak
Tazyik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
Tekvin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaratmak
Talaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Kasırga
Lüzumsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Eşeysel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
Kavga Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak
Sugötürmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesin
Bağlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
Gayrimütecanis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrışık, Ayrı Cinsten
Cuşuhuruş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk
Tosun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
Balon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
Modernleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlaşma, Çağcıllaşma
Sızlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
Muazzam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koskoca, Görkemli, Güçlü, Önemli, Koca
Caiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
Fenalaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
Nakil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
Fakülte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medrese
Ekecek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
Ürpermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
Fıttırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
Uruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
Kafatasçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irkçılık
Uzunçalar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Longplay
Damıtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmbik
Uygulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
Kavuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serpuş; Sidik Torbası, Mesane
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.