Veronika kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tavşan Otu
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ezber Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezberlemek
İnsafsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız
Halk Oylaması kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oyu, Referandum
Mülayim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun
Pekin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
Batak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık, Batmış, Faydasız, Mahvolmuş
Otokrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saltçı
Uçuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Seviyesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysiz, Bayağı
Havlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak
Tafsilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay, Ayrıntılar
Ekstrem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
Tereddüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
Formen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ustabaşı
Halk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
Kaynamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fokurdamak, Artmak, Coşmak, Çoğalmak, İyileşmek, Yoğunlaşmak
Özverili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fedakâr
Caduger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cadı
Mutasavver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş
Şarkşinas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
Bozmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
Lütfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
Kabul Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Beğenmek, Demek, Gelmek, Saymak
Ergin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
Gücenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
Pöçük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyruk
Resul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber, Elçi, Yalvaç, Haberci, Nebi
Sahih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Doğru, Gerçek
Tuvalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Hela, Wc, Yüznumara
Giyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çul, Elbise, Giyecek, Giysi, Kıyafet
Metelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırnık
Bağdarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Program
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.