Vekâlet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Taharrüş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrkilmek
Bende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Köle
Revaçta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Geçerli
İkirciklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
Ermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
Gezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik
Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Suiistifade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suistimal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Düzenleniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertibat, Tertip
Hazandide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solgun
Sölpümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
Yenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
Huruç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış, Göç
Kaçınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
Test kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deney, Sınav, Sınama, Araştırma
Eroin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maden
Eskimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
Müptelalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İptila
Efkârsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız
Kara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, İftira, Kötü, Leke, Siyah, Toprak
Sefirikebir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
Mutena kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Seçkin, Özenli
Garabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elginlik, Tuhaflık, Yabansılık, Gariplik
Orantılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
Parasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Hasta, Yoksul, Beleş, Züğürt
Kılavuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit, Öncü, Rehber
Platform kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
Yasak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Memnuiyet, Memnu, Haram, Ambargo, Kadağan, Yok
Erbain kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırk
Ayıraç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miyar
Havalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli, Havadar
Andetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahdetmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.