Topluluk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Camia, Cemaat, Cemiyet, Ehil, Sosyete, Toplum, Zümre
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Öğütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
Belirlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saptamak, Tayin Etmek, Tanımlamak, Sınırlamak, Daraltmak, Muayyen Etmek, Tespit Etmek, Yakalamak
Sakil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
Kaşımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
Balta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nacak
İsabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerindelik, Yanılmazlık, Düşme, Değme, Tutma, Vurma
Misyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Görev
Küçümencik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük, Küçük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
Oranlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesap, Kıyas, Tahmin
Gezici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyyar, Gezgin
Matlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soluklaşmak
Tamamlayıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleyici
Başlangıç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önsöz, İlk Bölüm, Giriş, Mukaddime, Baş, Eşik, Menşe
Yetimhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirme Yurdu
Zırtlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
Dilek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstek, Arzu, Murat, Temenni, Talep, İrade, Rica
Yaramaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
Şahsiyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksiz
Kail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
Kızoğlankız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
Çilenti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serpinti
Ara Söz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstitrat, Ara Tümce, Ara Cümle
Yekinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Kımıldamak
Turistik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezgincil
Oda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz
Fevri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
Kurusıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Blöf, Korku
Yaralamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Kırmak, Vurmak
Karışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
Ortaağırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortasıklet
Hümanizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıllık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.