Oda kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Göz
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nazlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazik
Şar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kent, Şehir
Pazartesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşembe
Sürdürümcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abone
Tecavüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saldırı, Sarkıntılık, Sataşma, Geçme, Aşma, Çatma
Kisve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılık
Bezgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılmış, Bıkkın
Kamus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlük, Lügat, Büyük Sözlük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bundan Sonra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık
Geda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci, Fakir, Yoksul
Tebahhur Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
Doldurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kaplamak
Ehlidil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rint, Kalender, Gönül Eri
Vedalaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlaşmak
Kurye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özel Ulak
Yaşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
Demirhindi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasis, Pinti
Dergi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecmua, Sütun
Yünül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğni, Hafif
Homojen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzeşik, Bağdaşık
Kadın Berberi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
Kaplamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
Formen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ustabaşı
Aşama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
Eğit Bilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
Varlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
İhtirassız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutkusuz
Cıbıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
Zannetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
Tanıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takdim Etmek, Tanış Etmek
Rahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erinç, Ak, Geniş, Hafif, Huzur, Keyif, Rahatlık, Sıkıntı, Sükûnet
İnhitat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.