Teşrih kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İskelet
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Variyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
Hiyerarşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece Düzeni, Koram
Abidevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
Ruj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudaklık
Üzeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
Tehir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
Kavgalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dargın
Kinaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylama, Değinmece, İma, Kerçeme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kalbur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elek
Yöneten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
Sanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Bilmek, Ummak, Zannetmek, Tahmin Etmek
Zıngıl Zıngıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
Durum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
Alıngan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas, Nazik Yürekli
Formen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ustabaşı
Pille kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
Ruh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tin, Duygu, Emanet, Esans, Öz, İlke, Canlılık, Espri
Zorunlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburi, Çaresiz, Mecbur, Zaruri
Mezhep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
Durulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek, Uslanmak, Yatışmak, Sükun Bulmak
Soğukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dargınlık, Meşrubat, Soğuk, İlgisizlik, Antipati
Eğitici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürebbi
Parlamenter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili
Fevri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
Kollamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Korumak
Doğrusu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zaten
Paleograf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilimci
Utanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Ekşimek, Haya Etmek, Korkmak, Sıkılmak, Şişmek
Agresif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın, Taşkın, Saldırgan
Çökek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çukur Yer; Bataklık, Sazlık
Çürük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Temelsiz, Boş, Dayanıksız, Sakat
Miras kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıt, Tereke
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.