Tağyir Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bozmak, Değiştirmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Rabıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık
Talipli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
Otopsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açma
Cevahirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
Sevimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Babacan, Can, Maskara, Munis, Şad, Şirin, Yavuklu, Sempatik
Vurgunculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
Çarpınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
Vazgeçilmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Nevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tür, Çeşit
Müstemlekecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhisar
Dostça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet
Talkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt, Telkin
Gayretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı
Antoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçki
Şarki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğusal, Doğu
Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
Övünme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurur, İftihar, Kıvanç, Övünç
Görülmedik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
Taşımalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakliye
Yumuşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
Özveri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fedakârlık
Pörsük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Alkışlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak, Beğenmek
Hasut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
Perdahlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
Gayret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Ceht, Efor, Himmet, Hız, Uğraşma
Kıvanç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Haz, Övünç, Güvenç, İftihar, Mefharet
Muvazeneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Ölçülü
Zerger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
Kampanacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
Bili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.