Vermek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Konservatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
Patavatsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
Lasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığa
Sızı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Istırap
Mesleksel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesleki
Bilgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri
Karamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Kötülemek, Lekelemek, Yermek, Kovlamak, Bakmak, Gözetmek
Dönem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Devre, Fasıl, Yarıyıl, Zaman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dermansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Halsiz, Yorgun Argın, Bitik, Takatsiz, Bitkin, Kof
Maneviyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Moral
Değiştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
Yüklenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Üstlenmek, Yıkılmak, Zorlamak
Darlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
Hayatta Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
Akılsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Şaşkın
Boğum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklem, Mafsal
İğne Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğne Vurmak
Kararmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kentçi, Kentli
Süre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Müddet
Umar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çare
Gerekçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Esas, Münasebet
Çarkıfelek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Talih
Düven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahıldöven
Tesadüf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rastlama, Rast Gelme, Rastlantı, Rast Geliş
Lafçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Dedikoducu, Geveze
Nikbinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyimserlik
Düzengâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ova
İfa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
Matbuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basın
Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Süre, Müddet, Devir, Dönem, Mevsim, Çağ, Bugün, Dakika, Devran, Gün, Saat
Hatır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Durum, Gönül, Hafıza, Hâl, Kalp, Keyif, Sevgi, Yâd, Yâddaş, Zihin
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.