Süzek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Filtre, Süzgeç
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mahvolma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
Yön kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
Az kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
İkametgâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturulan Yer, Konut
Ur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme
Geçkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
Hercümerç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
Soru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sual
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
First Lady kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
Yer Yağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Petrol
Abd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köle, Kul
Belli Başlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
Ambulans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran
Satkınlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
Valilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vilayet, İl, İlteberlik
Havsala kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Leğen, Kuş Kursağı, Anlama Ve Kavrama Yetisi
Arsenik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıçanotu, Zırnık
Kamelya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Japongülü
Egemenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm
Pelerin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğindirik, Sırtlık, Harmani
Zihayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Neşeli
Umum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Bütün, Halk, Herkes, Kamu, Tüm, Hep
Büyüteç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
Yeteneksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
Fevri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
Raportör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirgeci
Sayışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplaşmak, Takas Etmek
Engelsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık
Alçaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat
Gebeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
Saraka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, İstihza
Yönetilebilir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.