Alçaklık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Farsça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
Eğrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Su Çevrintisi, Girdap
Zer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Yaldız
Yağmacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
Arabalı Vapur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feribot
Ayıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
Üstlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
Kapanca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Hışıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haşırdamak
İzafe Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Eklemek, İlave Etmek, Katmak, Yüklemek
Sofa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol
Afi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Çalım, Caka, Fiyaka
Refahlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh, Rahat
Hırsızlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak
Zilli Maşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Şirret
Hırsızca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğruca
Aydınlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıtmak, Işıklandırmak, Tenvir Etmek, Tavzih Etmek, Bilgilendirmek
Lokalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Övünmek
Bağlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düğümlemek, Söz Almak, Takmak, Cezbetmek, Tamamlamak, Tutmak, Tutturmak, Yok Etmek
Bağıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görece, İzafi
Sayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarkık Örtü; Kulak Kepçesi
Zevzeklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Herze
Alplık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
İğneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
Gösterişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın
Alengir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fiyaka, Gösteriş, Hile, Tuzak
Gözgü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
Kehle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bit
Gayriadi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü
Ayan Beyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besbelli, Apaçık, Açık Seçik Bir Biçimde
Bir Zamanlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
Basım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tipografya, Tabaat
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.