Söze Bakan kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Uslu, Uysal
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Miktarda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
Revalüasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer Artırma
Nefis İzzeti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzzetinefis
Stand-By kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
Metres kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynaş
Birader kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilader, Erkek Kardeş, Arkadaş, Ede, Kardeş
Hırpalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
Küçümencik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük, Küçük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Katı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
Özdeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Bir Cür, Okşar
Gayrimenkul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
Kafa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
Üstelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Direnmek, Katılmak, Zorlamak, Bekinmek, Israr Etmek
Yaver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Emir subayı
Lokal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
Boş Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
Cesaretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
Tıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
Aparmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak
Kalaycı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
Sıkıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
Budun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Millet, Ulus, Kavim
Şok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
Meyil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
Kondisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklılık, Durum, Şart
Dostane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dostça
Kesinleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katileşmek
Besbeter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
Lüzuci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
Muvazene Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak
Esir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava, Köle, Tutsak, Kul
Bakınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.